Düşüncelerinin Esiri Misin? Farzettiklerini Fark Et ve Özgürleş!
- M.Turgay Karabay
- 26 Şub
- 3 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 25 Mar

İşte Değişim İçin İlk Adım!
Hayat, bize sunduğu sayısız deneyimle dolu bir yolculuk. Bu yolculukta bazen öyle varsayımlarda bulunur, öyle zanlara kapılırız ki, farkında olmadan kendi gerçekliğimizi kendimiz şekillendiririz. Peki, farz ettiğin ya da zannettiğin şeylerin yaşamında nelere yol açtığını hiç düşündün mü? Bu yazıda, bu sorunun cevabını birlikte keşfedeceğiz. Yol arkadaşın olarak, kitaplardan alıntılarla ve farkındalık odaklı bir bakış açısıyla bu konuyu ele alacağız.
Farz Etmek ve Zannetmek: Gerçekliği Şekillendiren Gizli Güçler
Farz etmek ve zannetmek, aslında zihnimizin bize oynadığı bir oyun. Carl Gustav Jung’un dediği gibi, “Düşünmediğiniz şeyler sizi yönetir.” Farz ettiğimiz şeyler, düşüncelerimizi, duygularımızı ve dolayısıyla davranışlarımızı etkiler. Örneğin, bir arkadaşının sana kızgın olduğunu farz ettiğinde, onunla iletişim kurma şeklin değişir. Belki de onu aramazsın, mesajlarına cevap vermezsin. Oysa belki de arkadaşının seninle ilgili hiçbir problemi yoktur. Bu durum, ilişkilerde yanlış anlaşılmalara ve gereksiz çatışmalara yol açabilir.
Paulo Coelho, “Simyacı” kitabında şöyle der: “İnsanlar, istedikleri şeyi elde edemeyeceklerini düşündükleri anda, her şeyi olduğu gibi kabul etmeye başlarlar.” Bu cümle, zannettiğimiz şeylerin hayatımızı nasıl sınırlandırdığını çarpıcı bir şekilde ortaya koyuyor. Kendimize koyduğumuz sınırlar, aslında gerçek değil, sadece zihnimizin ürünüdür.
Farz Ettiklerimiz ve Zannettiklerimiz İlişkilerimizi Nasıl Etkiliyor?
İlişkiler, farz etme ve zannetme tuzağına en sık düştüğümüz alanlardan biri. Özellikle sevdiğimiz insanlarla ilgili yaptığımız varsayımlar, bazen ilişkilerimizi zedeleyebilir. Örneğin, partnerinin seni artık eskisi kadar sevmediğini zannettiğinde, davranışların da bu düşünceye göre şekillenir. Belki daha mesafeli davranırsın, belki de kendini kapatırsın. Oysa belki de partnerinin seni hala çok seviyordur, sadece kendi içinde yaşadığı bir süreç vardır.
Dale Carnegie, “Dost Kazanma ve İnsanları Etkileme Sanatı” kitabında şöyle der: “Başkalarının niyetlerini yargılamak yerine, onları anlamaya çalışın.” Bu cümle, farz etme ve zannetme tuzağına düşmemek için harika bir rehber. İlişkilerde anlayış ve empati, varsayımların önüne geçmenin en etkili yollarından biridir.
Farz Ettiklerimiz Kendi Potansiyelimizi Nasıl Sınırlıyor?
Farz etme ve zannetme alışkanlığı, sadece ilişkilerimizi değil, kendi potansiyelimizi de sınırlandırır. Örneğin, “Ben bu işi yapamam” diye zannettiğinde, kendini denemekten bile alıkoyarsın. Oysa belki de yapabilirsin, sadece denemekten korkuyorsun. Henry Ford’un dediği gibi, “Yapabileceğinize ya da yapamayacağınıza inandığınızda, her iki durumda da haklısınız.” Bu söz, zannettiklerimizin hayatımızı nasıl şekillendirdiğini çok net bir şekilde ortaya koyuyor.
Eckhart Tolle, “Şimdinin Gücü” kitabında şöyle der: “Zihin, geçmişin anıları ve geleceğin hayalleriyle beslenir. Oysa gerçek güç, şu anda saklıdır.” Farz etme ve zannetme alışkanlığı, genellikle geçmiş deneyimlerimize ya da gelecekle ilgili endişelerimize dayanır. Oysa gerçek güç, şu anda ne yaptığımızda ve nasıl hissettiğimizde saklıdır.
Farz Ettiklerimizi Nasıl Fark Eder ve Değiştiririz?
Farz etme ve zannetme alışkanlığından kurtulmak, öncelikle farkındalıkla başlar. Kendi düşünce kalıplarını gözlemlemek, bu süreçte ilk adımdır. Örneğin, birisiyle ilgili bir varsayımda bulunduğunda, kendine şu soruyu sor: “Bu düşünce gerçekten doğru mu, yoksa sadece ben mi öyle zannediyorum?”
Marcus Aurelius, “Kendime Düşünceler” kitabında şöyle der: “Düşüncelerini değiştir, hayatın değişsin.” Bu söz, farz etme ve zannetme alışkanlığından kurtulmanın en önemli adımını gösteriyor: Düşüncelerini değiştirmek. Eğer düşüncelerini değiştirirsen, davranışların ve hayatın da değişir.
Farkındalıkla Gerçekliği Yeniden Şekillendirmek
Farz etme ve zannetme alışkanlığı, hayatımızı farkında olmadan şekillendiren gizli bir güç. Ancak bu gücü fark ettiğimizde, onu değiştirme şansına da sahip oluruz. Kitaplar, bu süreçte bize rehberlik edebilecek en değerli yol arkadaşlarıdır. Carl Jung’un dediği gibi, “Farkındalık, değişimin ilk adımıdır.”
Şimdi, kendine bir iyilik yap ve bugün farz ettiğin ya da zannettiğin bir şeyi fark et. Onu sorgula, gerçekten doğru mu yoksa sadece sen mi öyle düşünüyorsun?
Unutma, gerçek güç, şu anda senin elinde.
Bu yazımda, farz etme ve zannetme alışkanlığının hayatımızda yarattığı etkileri farkındalıkla ele almayı amaçladım. Yol arkadaşın olarak, kitaplardan alıntılarla ve içsel bir yolculukla bu konuyu derinlemesine keşfettik.
Umarım bu yazım, kendi düşünce kalıplarını gözlemlemen ve hayatını daha bilinçli bir şekilde şekillendirmen için bir rehber olur.
İyi ki varsın, İyi ki birlikte varız!
Turgay Karabay
Şubat-2025
Comments